Mevsimler karıştı, çiçekler soldu,
İnsanlar dengesiz, bir tuhaf oldu,
Yerlerin feryadı göklere doldu
“Bu gidiş nereye?” diye sormayın;
Anlayamazsanız, beni yormayın!..
Dostluğa, sevgiye özen kalmadı,
Hak, hukuk, adalet, düzen kalmadı,
Kıyamet vaktini sezen kalmadı
“Bu gidiş nereye?” diye sormayın;
Anlayamazsanız, bari vurmayın!..
Çıkmaz sokaklara gelinmiş ise,
Namus, ar duygusu silinmiş ise,
Bütün bunlar sizden bilinmiş ise
“Bu gidiş nereye?” diye sormayın;
Anlayamazsanız, yolda durmayın!..
Bir gün olur durur bütün saatler,
Palavraya çıkar sahte vaatler,
Ortaya dökülür tüm şenaatler
“Bu gidiş nereye?” diye sormayın;
Anlayamazsanız, sarpa sarmayın!..
Bilenler söylesin, gidiş nereye?
Kim soktu ruhları bu cendereye?
Baksak mı son bir kez şu pencereye?
“Bu gidiş nereye?” diye sormayın;
Anlayamazsanız, üste sarmayın!..
Miktat EYÜPOĞLU (1998)