HÂLİMİZ
Kirlendi saf gönüller, haram karıştı kana
Boşa gitti ömürler, dövünün yana yana.
İdrâkler bulanarak hayâl peşinde aktı,
Firâsetler kayboldu, feryatlar gönül yaktı.
Ölçüler bir bir kalktı hayatın her yerinden,
Feryâdı duydunuz mu? Ses geliyor derinden.
Bu âvaz, gök kubbenin çatırdayan sesidir,
Gidişâta kahreden şühedâ nefesidir…
Zaman değişti dostum; edeb, hayâ kalmadı
Gelenler, gidenlerden fazla bir ders almadı.
Saygı, sevgi, kardeşlik… artık lüks sayılıyor,
Rüşvet, iltimas, kumar topluma yayılıyor.
Unuttuk Allah için sevmeyi ve yermeyi,
Başaramadık dostlar hakikati görmeyi.
Pahalı ödüyoruz gönül ihanetini,
İspatladık topluca, nefsin kehânetini.
İşret, kumar ve zina ocakları yıkıyor,
Bugünü mahvediyor, geleceği tıkıyor…
Şehâdet, dil ucunda; ibâdet, yalan yanlış
Duâ, kandile kaldı, isyansa hem yaz hem kış…
Mal, ikbal ve saltanat nefsin en büyük süsü,
Helal haram seçmemek hayâllerin türküsü.
Nezâket ve nezâfet gereksiz sermayeymiş(!)
Ahlâkî güzellikler karın doyurmaz şeymiş!..
Ruh dengesi bozuldu, cinnet aldı yürüdü
Toplumu câhiliyye âdetleri bürüdü…
Rezâletler “meziyyet” diye lanse edildi,
Sanki bu noktalara inadına gidildi.
Allah, Peygamber aşkı yakıyor yüreğini,
Şu Aziz Vatan için yapacak gereğini.
Çalışacak yılmadan, yaparak yaşayarak,
Gönül değerlerini topluma taşıyarak…
O, târihe medârdır, geleceğe iftihâr
Onu okutan mutlu, doğuranlar bahtiyar…
Bugün herkes pişmandır, zira toplum yanıyor,
Ümitvâr olun dostlar, bir nesil uyanıyor…
Miktat EYÜPOĞLU (1996)
GÖNÜL PINARIM ŞİİR – Gönül ve Nefs Bölümünden . . .